15 Ocak,2025

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

shape
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) nedir? Kimler HAGB'den yararlanabilir? HAGB'nin şartları ve sonuçları nelerdir? Memuriyete etkisi var mıdır? Tüm bu soruların cevaplarını ve Yargıtay kararlarını bu yazımızda bulabilirsiniz. Detaylı bilgi için okumaya devam edin!

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Nedir ve Nasıl Uygulanır?

HAGB'nin Tanımı ve Amacı

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), CMK md. 231'de düzenlenen ve ceza adaleti sistemimizde önemli bir yere sahip olan alternatif bir yaptırım türüdür. Bu kurum, mahkemenin sanık hakkında verdiği mahkûmiyet hükmünün belirli bir süre açıklanmamasını ve bu süre içinde sanığın iyi halli davranması halinde, ceza almadan dosyanın kapatılmasını sağlar.

HAGB'nin temel amacı, ilk kez suç işleyen ve topluma yeniden kazandırılma potansiyeli yüksek olan kişilere ikinci bir şans tanımaktır. Bu sayede, kişinin sabıka kaydına işlenmeden ve sosyal hayatı derinden etkilenmeden, topluma yararlı bir birey olarak devam etmesi hedeflenir.

HAGB'nin Uygulanma Şartları

HAGB kararı verilebilmesi için bazı objektif ve sübjektif şartların bir arada bulunması gerekir:

  • Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması
  • Mahkemenin, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması
  • Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi
  • Sanığın HAGB uygulamasını kabul etmesi

CMK 231/5 uyarınca, HAGB kararı verilse bile müsadere konusu eşya ve kazanç hakkındaki kararlar uygulanır. Bu istisna, kamu düzeninin korunması ve suçtan elde edilen menfaatlerin geri alınması amacıyla getirilmiştir.

Denetim Süresi ve Sonuçları

HAGB kararı verildiğinde, sanık bir denetim sürecine tabi tutulur. Bu süre yetişkinler için 5 yıl, çocuklar için 3 yıl olarak belirlenmiştir. Denetim süresi içinde sanığın yeni bir kasıtlı suç işlememesi ve mahkemece belirlenen yükümlülüklere uyması gerekir.

Mahkeme, denetim süresi içinde sanığa bazı yükümlülükler yükleyebilir:

  • Bir meslek veya sanat sahibi olmayanlar için meslek veya sanat edinmeyi sağlayıcı faaliyetlere katılma
  • Bir eğitim programına devam etme
  • Belli yerlere gitmekten veya belli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma
  • Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme

Denetim süresi başarıyla tamamlandığında, yani sanık bu süre içinde kasıtlı yeni bir suç işlemez ve denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranırsa, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. Bu durumda sanık, hiç ceza almamış ve sabıka kaydı oluşmamış sayılır.

Ancak, denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlenmesi veya yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Hüküm açıklandıktan sonra artık erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme gibi kurumlar uygulanamaz ve ceza kesinleşir.

HAGB sistemi, modern ceza adaletinin önemli kurumlarından biridir. Hem toplumun korunması hem de suçlunun ıslahı amacını dengeli bir şekilde gözetir. Özellikle ilk kez suç işleyen ve pişmanlık gösteren kişiler için etkili bir alternatif yaptırım mekanizması oluşturur.

HAGB'nin Uygulanamayacağı Suçlar ve İstisnalar

HAGB'den Yararlanamayacak Suçlar

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) her suç için uygulanabilen bir kurum değildir. Kanun koyucu, bazı suçları HAGB kapsamı dışında tutmuştur. 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu kapsamındaki disiplin suçları, 26 Şubat 2008 tarihinden sonra işlenen suçlar için HAGB uygulanamaz. Bu düzenleme, askeri disiplin ve düzenin korunması amacıyla getirilmiştir.

CMK md.231/14 uyarınca, Anayasa'nın 174. maddesinde yer alan inkılap kanunlarına aykırı suçlarda HAGB kararı verilemez. Bu düzenleme, Türk inkılabının temel değerlerini koruma amacı taşımaktadır. Bunun yanı sıra, karşılıksız çek keşide etme suçu, imar kirliliğine neden olma suçu ve disiplin veya tazyik hapsi gerektiren fiiller de HAGB kapsamı dışındadır.

İcra İflas Kanunu kapsamındaki suçlar ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamındaki şike ve teşvik primi suçları için de HAGB kararı verilememektedir. Bu sınırlamalar, toplumsal düzenin korunması ve belirli alanlardaki suçların caydırıcılığının artırılması amacıyla getirilmiştir.

HAGB'nin İstisnai Hallerine İlişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay'ın HAGB konusundaki içtihatları, uygulamada karşılaşılan sorunlara ışık tutmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun YCGK-K.2009/13 sayılı kararı, önemli bir ilke ortaya koymuştur. Bu karara göre, 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenen suçlarda, tekerrür hükümlerinde öngörülen sürelerin dolması halinde, önceki mahkumiyetler HAGB kararı verilmesine engel teşkil etmez.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin Y11CD-K.2022/3985 sayılı kararı ile suç tarihinden sonra kesinleşen mahkumiyetlerin HAGB'ye engel olmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu karar, sanığın suç tarihi itibariyle kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmadığı durumlarda, sonradan kesinleşen mahkumiyetlerin HAGB kararı verilmesini engellemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur.

Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, mühür bozma suçunda maddi zarar oluşmadığından zararın giderilmesi koşulu aranmaz. Ancak imar kirliliği suçunda, yapının imar planına uygun hale getirilebilme imkanı varsa HAGB kararı verilemez. Hakaret suçlarında ise belgelenmiş bir zarar yoksa, manevi zarar gerekçesiyle HAGB engellenemez.

Tefecilik suçunda, tefeciden para alan kişiler doğrudan mağdur sayılmadıklarından, bu kişilerin zararları HAGB değerlendirmesinde dikkate alınmaz. Denetim süresi içinde suç işlenmesi nedeniyle hükmün açıklanması durumunda, sanığın duruşmaya katılmaması halinde önceki savunması ile yetinilebilir.

28 Haziran 2014 tarihinden sonra işlenen suçlar için önemli bir değişiklik getirilmiştir. Bu tarihten sonra işlenen suçlarda, daha önce HAGB kararı bulunan sanık hakkında ikinci kez HAGB kararı verilemez. Ancak önceki HAGB kararı bu tarihten önce kesinleşmişse, yeni suç için HAGB kararı verilebilir.

HAGB Kararlarına İtiraz Yolları ve Yargıtay Denetimi

HAGB Kararlarına Karşı İstinaf ve Temyiz Yolları

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararlarına karşı kanun yolları, CMK m.273/1 uyarınca düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, HAGB kararına karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine beyanda bulunulması suretiyle yapılır.

HAGB kararlarına karşı istinaf başvurusunda, kararın hukuka aykırı olduğu iddiasının gerekçeleriyle birlikte belirtilmesi gerekir. İstinaf incelemesi, bölge adliye mahkemesinin ilgili ceza dairesi tarafından yapılır. Ancak CMK m.272/3 uyarınca bazı HAGB kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamaz:

  • 15.000 TL dahil adli para cezalarına ilişkin HAGB kararları
  • Üst sınırı 500 günü geçmeyen adli para cezası gerektiren suçlardan verilen beraat kararları
  • Kanunda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler

Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi olarak verdiği HAGB kararlarına karşı ise doğrudan temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz incelemesi Yargıtay'ın ilgili ceza dairesi tarafından yapılır.

Yargıtay'ın Kanun Yararına Bozma Denetimi

HAGB kararları kesinleştikten sonra, Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulabilir. Yargıtay, kanun yararına bozma incelemesinde HAGB kararının hukuka uygunluğunu çok yönlü olarak denetler.

Ceza Genel Kurulu'nun 2019/90 E., 2022/98 K. sayılı kararı ile belirlenen içtihada göre, Yargıtay'ın denetimi sadece HAGB koşullarının varlığı ile sınırlı değildir. Mahkeme, aynı zamanda:

  • Suçun sübutuna ilişkin delillerin değerlendirilmesini
  • Suç vasfının doğru belirlenip belirlenmediğini
  • Ceza miktarının kanuna uygun olarak tespit edilip edilmediğini
  • Denetim süresinin doğru tayin edilip edilmediğini
  • Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olup olmadığını
  • Zararın giderilip giderilmediğini
  • Mahkemenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanıp kullanmadığını

detaylı şekilde inceler.

HAGB kararına itiraz mercii, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki Ağır Ceza Mahkemesidir. Asliye Ceza Mahkemesi'nin HAGB kararlarına itiraz, o yer Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılır. Ağır Ceza Mahkemesi'nin HAGB kararlarına itiraz ise bir sonraki numaralı Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılır.

İtiraz mercii, HAGB kararını hem usul hem de esas yönünden inceleyebilir. Yargıtay içtihatları, itiraz merciinin sadece HAGB koşullarının varlığını değil, aynı zamanda suçun oluşup oluşmadığını, nitelendirilmesinin doğru yapılıp yapılmadığını da incelemesi gerektiğini vurgulamaktadır.

HAGB kararı denetim süresi içinde ihlal edilip hüküm açıklandığında, itiraz mercii sadece ihlal ve yükümlülükler ile sınırlı bir inceleme yapabilir. Bu durumda, açıklanan hükmün esasına yönelik itirazlar ancak istinaf veya temyiz yoluyla ileri sürülebilir.

HAGB'nin Diğer Hukuki Sonuçları ve Yansımaları

HAGB'nin Memuriyete Etkisi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı, kişinin memuriyete giriş ve devam etme hakkını genel olarak etkilemez. Bu durum, HAGB'nin bir mahkumiyet hükmü niteliğinde olmamasından kaynaklanır. Ancak bazı özel durumlar ve istisnalar mevcuttur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesi uyarınca, özellikle cinsel suçlarda HAGB kararı verilmiş olsa bile memuriyetten çıkarma cezası verilebilir. Danıştay 12. Dairesi'nin 2021/560 sayılı kararında bu durum açıkça belirtilmiştir. Bu istisna, kamu hizmetinin gerektirdiği güven ve itibar ilkeleri gözetilerek düzenlenmiştir.

Polis Meslek Yüksekokulları gibi özel statülü kurumların giriş şartlarında HAGB kararı bulunmaması şartı aranabilmektedir. Bu durum, mesleğin özel niteliği ve güvenlik gereklilikleri nedeniyle kabul edilmektedir.

HAGB ve Tazminat

HAGB kararı verilen davalarda, haksız tutuklama veya gözaltına alma gibi koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep edilebilir. CMK'nın 141. maddesi bu konudaki temel düzenlemedir. Tazminat hakkı, özellikle şu durumlarda ortaya çıkar:

  • Haksız tutuklama süresinin, hükmedilen cezanın infaz süresini aşması
  • Beraat kararı verilmesi ve HAGB kararının kesinleşmesi
  • Denetim süresinin başarıyla tamamlanması

Tazminat talepleri, HAGB kararının kesinleşmesinden sonra değerlendirilir. Ancak, denetim süresinin sonuçlanması beklenir. Çünkü denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmesi halinde hüküm açıklanacak ve tazminat değerlendirmesi bu duruma göre yapılacaktır.

HAGB ve Adli Sicil Kaydı

HAGB kararları, normal adli sicil kaydında (sabıka kaydında) görünmez. Bu kayıtlar, özel bir sisteme kaydedilir ve sadece soruşturma veya kovuşturma amacıyla hakim ve savcılar tarafından görüntülenebilir. Bu düzenleme, HAGB'nin temel amacı olan kişinin topluma yeniden kazandırılması hedefine hizmet eder.

Adli sicil kaydına ilişkin bu özel düzenleme şu avantajları sağlar:

  • İş başvurularında sabıka kaydı temiz görünür
  • Kamu görevlerine başvuruda engel teşkil etmez
  • Yurt dışı işlemlerinde sorun yaşanmaz
  • Özel sektörde iş bulma imkanlarını etkilemez

HAGB kararının bu şekilde özel bir sistemde tutulması, kişinin sosyal ve ekonomik hayatını sürdürmesini kolaylaştırır. Ancak, denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlenmesi halinde, HAGB kararı açıklanır ve bu durumda hüküm adli sicile işlenir.

Adli sicil kaydına ilişkin bu özel düzenleme, HAGB'nin rehabilitasyon amacını destekler ve kişinin toplumsal hayata katılımını kolaylaştırır. Bu sayede, kişinin damgalanmadan ve sosyal statüsünü kaybetmeden hayatına devam etmesi sağlanır.

HAGB Kararının Kaldırılması ve Hükmün Açıklanması

Denetim Süresinde Suç İşlenmesi Halinde Uygulanacak İşlem

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlenmesi halinde kaldırılır ve hüküm açıklanır. Bu durumda, mahkeme önceden vermiş olduğu hükmü aynen açıklamak zorundadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun YCGK-K:2019/502 sayılı kararına göre, HAGB'nin ihlali halinde hükümde ve cezada herhangi bir değişiklik yapılamaz.

Denetim süresinde işlenen yeni suçun kasıtlı olması gerekir, taksirli suçlar HAGB kararının kaldırılmasına neden olmaz. Yeni suçun işlendiği tarih, denetim süresi içinde olmalıdır. Suçun kesinleşme tarihi önemli değildir; denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle daha sonra mahkumiyet kararı verilmesi halinde de HAGB kararı kaldırılır.

Hükmün açıklanması aşamasında sanığın yeniden savunmasının alınması gerekir. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Y3CD-K.2021/10185 sayılı kararına göre, sanık duruşmaya katılmaz ise önceki savunması ile yetinilebilir. Bu durum, yargılamanın gereksiz yere uzamasının önüne geçmeyi amaçlamaktadır.

Yükümlülüklere Uyulmaması Durumunda Hükmün Açıklanması

CMK m.231/11 uyarınca, denetim süresi içinde denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak bu durumda mahkeme, cezanın yarısına kadar olan kısmının infaz edilmemesine karar verebilir ve koşulları bulunması halinde hükmün açıklanmasından sonra cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine de hükmedebilir.

Yükümlülüklere aykırılık halinde izlenecek prosedür şu şekildedir:

  • Denetimli serbestlik müdürlüğü, yükümlülüklere uyulmaması durumunu mahkemeye bildirir
  • Mahkeme, sanığı duruşmaya çağırarak savunmasını alır
  • Yükümlülüklere aykırılık tespit edilirse hüküm açıklanır
  • Mahkeme, cezada indirim yapabilir veya alternatif yaptırımlar uygulayabilir

Yükümlülüklere aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması durumunda, mahkemenin takdir yetkisi daha geniştir. Kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle hükmün açıklanması durumundan farklı olarak, cezada indirim yapılabilir veya ceza ertelenebilir.

Mahkeme, yükümlülüklere aykırılığın derecesini, sanığın kişilik özelliklerini ve sosyal durumunu değerlendirerek karar verir. Örneğin, eğitim programına düzenli katılmayan ancak mazeret bildiren bir sanık hakkında daha hafif bir yaptırım uygulanabilirken, hiç katılmayan ve mazeret de bildirmeyen bir sanık hakkında hüküm doğrudan açıklanabilir.

HAGB kararının kaldırılması ve hükmün açıklanması sürecinde, sanığın savunma hakkı mutlaka gözetilmelidir. Mahkeme, yükümlülüklere aykırılık veya yeni suç işleme iddialarını somut delillerle değerlendirmeli ve kararını gerekçelendirmelidir. Açıklanan hüküm, normal bir mahkumiyet hükmü gibi kanun yollarına tabidir ve sanık bu karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.

0 yorum

Yorum Bırak