15 Ocak,2025

Nafaka Kaldırma Davası

shape
Nafaka Kaldırma Davası

Boşanma sonrası nafaka yükümlülüğü, hayatınızda meydana gelen değişiklikler nedeniyle artık mümkün olmayabilir. Nafaka kaldırma davası ile nafaka yükümlülüğünüzden kurtulabilir veya azaltabilirsiniz. Detaylı bilgi için yazımızı okuyun.

Nafaka Kaldırma Davası Genel Bilgiler

Nafaka kaldırma davası, boşanma sonrası hükmedilen nafaka yükümlülüğünün değişen koşullar nedeniyle tamamen veya kısmen sona erdirilmesi amacıyla açılan hukuki bir süreçtir. Bu dava türü, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunun değişmesi veya nafaka alacaklısının koşullarının farklılaşması gibi durumlarda başvurulan bir hukuki yoldur.

Nafaka kaldırma davası, temel olarak iki farklı nafaka türünü kapsamaktadır:

  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası ekonomik açıdan zor duruma düşen eşe ödenen nafaka
  • İştirak Nafakası: Çocukların bakım ve eğitim giderleri için ödenen nafaka

Her iki nafaka türü için de kaldırma davası açılabilmekle birlikte, dava açılabilmesi için haklı sebeplerin varlığı şarttır. Bu sebepler, nafaka türüne göre değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin, yoksulluk nafakasının kaldırılması için nafaka alan tarafın ekonomik durumunun iyileşmesi veya yeniden evlenmesi gibi sebepler söz konusu olabilirken, iştirak nafakasının kaldırılması için çocuğun reşit olması veya eğitiminin tamamlanması gibi durumlar gerekebilir.

Nafaka Kaldırma Davasının Temel Özellikleri

Nafaka kaldırma davası, bazı önemli özellikler taşımaktadır:

  • İspat Yükümlülüğü: Davayı açan taraf, nafakanın kaldırılmasını gerektiren sebepleri ispatlamakla yükümlüdür
  • Süre Sınırı: Dava açmak için herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır
  • Yetkili Mahkeme: Nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi yetkilidir
  • Dava Sonucu: Mahkeme, nafakanın tamamen kaldırılmasına veya miktarının azaltılmasına karar verebilir

Nafaka Kaldırma Davasının Hukuki Dayanakları

Nafaka kaldırma davası, Türk Medeni Kanunu'nun çeşitli maddelerine dayanmaktadır. Bu hukuki dayanaklardan en önemlisi, nafaka yükümlülüğünün sona ermesi ile ilgili hükümlerdir. Mahkemeler, nafakanın kaldırılması taleplerini değerlendirirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişiklikleri, nafakanın türünü ve amacını göz önünde bulundurmaktadır.

Dava Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Nafaka kaldırma davası açılırken bazı önemli noktalara dikkat edilmelidir:

  • Dava dilekçesinde kaldırılma sebepleri açıkça belirtilmelidir
  • İddialar somut delillerle desteklenmelidir
  • Ekonomik durum değişikliği varsa, bunu gösteren belgeler sunulmalıdır
  • Karşı tarafın durumundaki değişiklikler varsa, bunlar da belgelendirilmelidir

Mahkeme, tüm bu hususları değerlendirerek nafakanın kaldırılması veya devamı konusunda bir karar verecektir. Bu süreçte, her iki tarafın da hak ve menfaatleri gözetilmekte, özellikle iştirak nafakası söz konusu olduğunda çocuğun üstün yararı ön planda tutulmaktadır.

Nafaka kaldırma davası, hukuki süreçte profesyonel destek alınmasını gerektiren önemli bir dava türüdür. Çünkü nafakanın kaldırılması veya azaltılması kararı, tarafların yaşam standartlarını doğrudan etkileyebilecek sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle, dava sürecinin titizlikle yürütülmesi ve tüm delillerin eksiksiz sunulması büyük önem taşımaktadır.

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması

Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi kapsamında düzenlenen ve boşanma sonrasında ekonomik açıdan zor duruma düşecek olan eşin korunmasını amaçlayan bir nafaka türüdür. Ancak belirli koşulların oluşması halinde, nafaka yükümlüsü bu nafakanın kaldırılmasını talep edebilir.

Kaldırılma Sebepleri

TMK m.176/2 uyarınca, yoksulluk nafakasının kaldırılması için çeşitli sebepler öngörülmüştür. Bu sebepler arasında nafaka alan tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması, yeniden evlenmesi veya haysiyetsiz yaşam sürmesi yer almaktadır. Mahkemeler, nafakanın kaldırılması taleplerini değerlendirirken her somut olayın özelliklerini ayrı ayrı incelemektedir.

Yoksulluğun Ortadan Kalkması

Yoksulluk nafakasının temel amacı, boşanma nedeniyle ekonomik açıdan zor duruma düşen eşin desteklenmesidir. Nafaka alan tarafın:

  • Düzenli ve yeterli gelir getiren bir işe başlaması
  • Miras yoluyla mal edinmesi
  • Emekli maaşı almaya başlaması
  • Kira geliri elde etmeye başlaması

gibi durumlar yoksulluğun ortadan kalktığının göstergesi olabilir. Bu durumların ispatlanması halinde, nafaka yükümlüsü nafakanın kaldırılmasını talep edebilir.

Yeniden Evlenme

Nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi durumunda, yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer. Bu durumda mahkeme kararına gerek olmaksızın nafaka ödemesi durur. Ancak önemli bir husus, evlilik gibi yaşama hallerinin ispatlanması gerekliliğidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2013/20565 E. – 2014/4474 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, nafaka alan tarafın başka biriyle fiilen evliymiş gibi yaşaması da nafakanın kaldırılması için haklı sebep oluşturabilir.

Haysiyetsiz Yaşam

Nafaka alan tarafın haysiyetsiz yaşam sürmesi, nafakanın kaldırılması sebeplerinden biridir. Haysiyetsiz yaşam kavramı, toplumun genel ahlak ve değer yargılarına aykırı bir yaşam tarzını ifade eder. Bu durumun ispatı için:

  • Tanık beyanları
  • Resmi kayıtlar
  • Adli sicil kayıtları
  • Kolluk kuvvetleri tutanakları

gibi deliller kullanılabilir. Mahkemeler, haysiyetsiz yaşam iddialarını değerlendirirken toplumun genel ahlak kurallarını ve somut olayın özelliklerini göz önünde bulundurur.

Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, nafaka yükümlüsü tarafından her zaman ileri sürülebilir. Ancak bu talebin kabulü için yukarıda sayılan sebeplerden birinin varlığının kesin delillerle ispatlanması gerekir. Mahkemeler, nafakanın kaldırılması taleplerini değerlendirirken hem nafaka alan hem de nafaka yükümlüsünün ekonomik ve sosyal durumlarını detaylı şekilde inceler ve hakkaniyete uygun bir karar verir.

İştirak Nafakasının Kaldırılması

İştirak nafakası, Türk Medeni Kanunu madde 182/2 uyarınca boşanma sonrasında velayeti almayan ebeveynin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması amacıyla ödediği nafaka türüdür. Bu nafaka türü, belirli koşulların gerçekleşmesi halinde kendiliğinden sona erebileceği gibi, mahkeme kararıyla da kaldırılabilir.

Kaldırılma Sebepleri

İştirak nafakasının kaldırılması için çeşitli sebepler bulunmaktadır. Bu sebepler genellikle çocuğun durumundaki değişikliklerden kaynaklanır. Temel kaldırılma sebepleri şunlardır:

  • Çocuğun ergin olması (18 yaşını doldurması)
  • Evlilik yoluyla ergin olması
  • Mahkeme kararıyla ergin kılınması
  • Eğitim hayatının sona ermesi
  • Çocuğun ölümü
  • Velayet hakkının el değiştirmesi

Çocuğun Reşit Olması

Türk Medeni Kanunu madde 328/1 uyarınca, çocuğun reşit olması (18 yaşını doldurması) ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Ancak burada önemli bir istisna bulunmaktadır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, çocuk 18 yaşını doldurmasına rağmen eğitimine devam ediyorsa, iştirak nafakası kendiliğinden sona ermez. Bu durumda nafaka yükümlülüğü devam eder veya yardım nafakasına dönüşebilir.

Çocuğun Evlenmesi

Çocuğun evlenmesi durumunda, kanun gereği ergin sayılacağından iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Bu durum, 18 yaşından küçük olup da mahkeme izniyle evlenen çocuklar için de geçerlidir. Evlenme ile birlikte çocuk ergin sayılacağından, artık iştirak nafakası talep edilemez.

Eğitimin Sona Ermesi

Eğitimin sona ermesi konusu, iştirak nafakasının kaldırılmasında özel bir öneme sahiptir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/8788 E. ve 2012/13834 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, çocuğun 18 yaşını doldurması ve çalışıyor olması durumunda bile, eğitimine devam ediyorsa nafaka yükümlülüğü devam edebilir. Bu durumda iştirak nafakası, yardım nafakasına dönüşebilir.

Eğitimin sona ermesi konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar:

  • Çocuğun düzenli olarak eğitimine devam etmesi
  • Eğitimin makul bir sürede tamamlanması beklentisi
  • Çocuğun başarı durumu
  • Ebeveynlerin ekonomik güçleri

İştirak nafakasının kaldırılması talebi değerlendirilirken, mahkemeler çocuğun üstün yararını gözetmektedir. Özellikle eğitim durumu söz konusu olduğunda, nafakanın devamı veya yardım nafakasına dönüştürülmesi yönünde kararlar verilmektedir. Nafakanın kaldırılması için açılacak davalarda, değişen koşulların ve çocuğun durumunun detaylı olarak incelenmesi ve belgelendirilmesi gerekmektedir.

Nafaka Kaldırma Davası Süreci ve Yetkili Mahkeme

Dava Dilekçesi

Nafaka kaldırma davası, özel bir dava dilekçesi ile açılır. Dilekçede nafakanın kaldırılmasını gerektiren sebepler açıkça belirtilmelidir. Bu sebeplerin somut delillerle desteklenmesi gerekir. Dava dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar:

  • Davacı ve davalının kimlik bilgileri
  • Nafakaya ilişkin önceki mahkeme kararının tarih ve sayısı
  • Nafakanın kaldırılmasını gerektiren sebepler
  • Talep sonucu
  • Deliller listesi

Dilekçede özellikle ekonomik durum değişikliği, yeniden evlenme veya fiili birliktelik gibi nafakanın kaldırılmasını gerektiren durumlar detaylı şekilde açıklanmalıdır.

Gerekli Belgeler

Nafaka kaldırma davasında mahkemeye sunulması gereken belgeler şunlardır:

  • Önceki boşanma ve nafaka kararının onaylı örneği
  • Nüfus kayıt örneği
  • Gelir durumunu gösteren belgeler (maaş bordrosu, vergi levhası vb.)
  • Mal varlığı araştırma sonuçları
  • Sosyal güvenlik kayıtları
  • Nafaka alacaklısının ekonomik durumuna ilişkin deliller
  • Varsa tanık listesi ve beyanları

Belgelerin güncel olması ve resmi kurumlardan alınmış olması önemlidir. Özellikle ekonomik duruma ilişkin belgelerin son 3 aylık dönemi kapsaması tercih edilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Nafaka kaldırma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde bu davalar, Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülür. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca, bu davalar aile mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

Yetkili mahkeme konusunda ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu kural, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun genel yetki kurallarına bir istisna teşkil eder. Nafaka alacaklısının korunması amacıyla getirilen bu düzenleme, alacaklının kendi yerleşim yerinde dava takibi yapabilmesini sağlar.

Dava sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlar:

  • Dava açılırken harç ve masrafların ödenmesi
  • Delillerin süresinde sunulması
  • Duruşmalara düzenli katılım
  • Mahkemece istenilen ek belgelerin zamanında temini
  • Karşı tarafın savunma ve delillerine karşı cevap hazırlanması

Mahkeme, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirirken, özellikle nafaka yükümlüsünün ekonomik durumundaki değişiklikleri ve nafaka alacaklısının mevcut durumunu detaylı şekilde inceler. Gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılabilir ve tanık dinlenebilir.

Dava sonucunda mahkeme, nafakanın tamamen kaldırılmasına, kısmen azaltılmasına veya davanın reddine karar verebilir. Karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf mahkemesi kararına karşı da belirli durumlarda temyiz yoluna gidilebilir.

0 yorum

Yorum Bırak