Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?
1) Boşanma Sebepleri
Boşanma sebeplerinin iki türü vardır: Özel ve genel. Aldatma (zina), evlilik birliğinin temel kurallarından birini ihlal eden özel bir boşanma sebebidir. Bu nedenle, davacı aldatma olgusunu ispatladığında, mahkeme eşlerin diğer kusur durumlarına bakmaksızın boşanma kararı verir.
2) Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için dört şartın bir arada gerçekleşmesi gerekir:
- Evlilik Birliğinin Devam Ediyor Olması: Zina fiili, evlilik birliği devam ederken gerçekleşmelidir. Boşanma davası süresi boyunca da sadakat yükümlülüğü devam eder.
- Eşlerden Birinin Üçüncü Bir Kişiyle Cinsel İlişki Yaşaması: Aldatma, eşlerden birinin karşı cinsten bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesiyle gerçekleşir. Bu ilişkinin belli bir düzeni veya tekrarlanması şart değildir.
- Aldatılan Eş Tarafından Affedilmemiş Olması: Aldatılan eş, zinayı affetmemiş olmalıdır. Affetme, dava açma hakkını ortadan kaldıran bir nedendir.
- Dava Açma Süresi: Aldatma olgusunu öğrenen eşin, bu tarihten itibaren 6 ay içinde aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası açması gerekir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
1) Evlilik Birliğinin Devam Ediyor Olması Şartı
Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir. Evliliğin sona ermesinden veya evlenmeden önce gerçekleşen cinsel ilişkiler zina olarak kabul edilmez. Ayrıca, eşlerden birinin ayrılık kararıyla uzun süre ulaşılamaz hale gelmesi veya gaiplik gibi durumlarda dahi sadakat yükümlülüğü devam eder.
2) Eşlerden Birinin Üçüncü Bir Kişiyle Cinsel İlişki Yaşaması Şartı
Zina için eşlerden birinin karşı cinsten bir üçüncü kişiyle cinsel ilişkiye girmesi gerekir. Tekrarlı veya belirli bir düzende olması şart değildir. Yargıtay, ispat kolaylığı için bazı karineler kabul etmiştir. Örneğin, eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle aynı otel odasında konaklaması veya ortak konutta gecelemesi zinanın varlığına işaret eder. Ayrıca, düzenli olarak başka biriyle yaşamak da zina delili olarak kabul edilir.
3) Aldatılan Eş Tarafından Aldatan (Zina Eden) Eşin Affedilmemiş Olması Şartı
Aldatılan eşin aldatan eşi affetmemiş olması gerekir. Affetme, zina nedeniyle boşanma davası açma hakkını ortadan kaldırır. Affetme açık veya örtülü olarak olabilir. Örneğin, eşinin zina yaptığını öğrendikten sonra uzun süre birlikte yaşamaya devam etmek veya zina vakasını öğrenmesine rağmen tatile gitmek affetme olarak değerlendirilir (MK m.166/3).
Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi
Medeni Kanun'un 161/2. maddesine göre, eşlerden biri diğerini aldatırsa (zina), aldatılan eşin aldatma (zina) olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açma hakkı vardır.
Bu süre, aldatma fiilinin işlenmesinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Dolayısıyla, eşlerden biri aldatılmış olsa bile, aldatma (zina) fiilini 5 yıllık dava açma süresi (zamanaşımı süresi) dolduktan sonra öğrenirse, aldatma nedenine dayalı boşanma davası açamaz.
Önemle belirtelim ki, aldatma nedeniyle boşanma davası açma süresi olan 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra, aldatma fiili genel boşanma sebepleri ile açılan boşanma davasında bir boşanma gerekçesi olarak değerlendirilebilir.
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasında Ses, Fotoğraf veya Video Kaydının Delil Değeri
Eşlerden birinin, diğer eşin aldatma fiilini ispatlamak amacıyla hareket ederek eşin telefonunu dinlemek, kamera kaydına almak veya yüz yüze konuşulanlar kaydetmek suretiyle elde ettiği ses, fotoğraf veya video kayıtları boşnam davasında delil olarak kullanılabilir.
Ancak, elde edilen ses, fotoğraf veya görüntülerin delil olarak kullanılabilmesi için, kaydın aldatma olgusunu ispatlama amacıyla yapılması zorunludur. Yapılan kayıtlar bu amacın dışında sistematik ve planlı fiiller sergilenerek elde edilmişse, boşanma davasında da delil olarak kullanılamaz.
Örneğin, eşinin kendisini aldattığını öğrenen eşin, arabanın iç kısmına görüntü de alan bir dinleme cihazı koyarak, eşinin üçüncü kişilerle diyaloglarını ve görüntülerini kaydetmesi halinde, elde edilen ses veya video kayıtları aldatma sebebiyle açılan boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak, eşinin cep telefonuna aldatma fiilini ispat amacından bağımsız olarak dinleme programı yerleştirerek aylarca dinleyen ve aldatma olgusunu da bu vesileyle öğrenen kişinin elde ettiği ses kaydı delil olarak kullanılamaz. Çünkü, ses kaydı aldatma olgusunun ispatı amacıyla değil, sistematik ve planlı bir davranışla eşin özel hayatının izlenmesi amacıyla yapıldığından suç teşkil eder.
Sistematik ve planlı bir şekilde, aldatma fiilinin ispatı amacı dışında yapılan ses, fotoğraf veya video kayıtları şu suçların meydana gelmesine neden olur:
- Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu
- Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
Aldatılan Eşin Üçüncü Kişiye Karşı Manevi Tazminat Davası Açması
Aldatma (zina) sonucu ortaya çıkan haksız fiilden dolayı aldatılan eş, kusurlu eşten manevi tazminat talep edebilir (MK m.174).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu (YİBK), aldatılan eşlerin zina nedeniyle üçüncü kişilerden belli şartların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat talep etme hakkı olduğuna hükmetmiştir (YİBGK-K.2018/7).
Kanuni düzenlemelere göre, üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açılabilmesi için;
- Evlilik birliğinin devam etmesi gerekirken, üçüncü kişinin eşlerden biriyle evli olduğunu bilerek birlikte olması,
- Üçüncü kişinin eyleminin, aldatılan eşin kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde olması gerekmektedir.
Bu koşulların varlığı halinde, aldatılan eş, üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açarak, uğradığı kişilik hakkı ihlallerinin tazmin edilmesini talep edebilir.
Boşanma Davasında Aldatmanın İspatlanması ve Deliller
Zina (aldatma) nedenine dayalı boşanma davasında aldatmanın ispat yükü aldatılan tarafa aittir. Deliller çok çeşitli olabilir ve mahkeme her delili takdir yetkisiyle değerlendirir.
Eşler, aldatma olgusunu ispatlamak için aşağıdaki delilleri sunabilirler:
- Tanık Beyanları: Üçüncü kişilerin zinayı gördüğüne veya duyduğuna dair ifadeleri.
- Mesajlaşmalar, Telefon Kayıtları: Zina içerikli mesajlar, WhatsApp konuşmaları, telefon görüşme kayıtları.
- Ses Kayıtları: Mahkeme kararı olmaksızın ancak aldatma fiilini ispat amacıyla alınan ses kayıtları delil olarak kullanılabilir (MK m.161/2).
- Sosyal Medya İçerikleri: İnstaçımlar, Facebook paylaşımları ve Twitter mesajları gibi zina fiiline işaret eden içerikler.
- Uçak veya Otel Kayıtları, Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Eşlerden birinin karşı cinsten biriyle otel odasında kaldığına dair kayıtlar.
- Fotoğraflar, Video Kayıtları: Zina fiilini doğrudan veya dolaylı olarak gösteren görseller.
- Başka Bir Davada İfadeler: Aldatma fiiline ilişkin savcılık soruşturmasında alınan ifadeler.
- Banka Kayıtları, Kredi Kartı Ekstresi: Zina ile ilgili harcamaların yapıldığını gösteren belgeler.
Mahkeme, aldatma fiilinin gerçekleştiğine karar vermek için delillerin bütününü değerlendirir. Her delil türü, inandırıcılığı ve güvenilirliği açısından mahkeme tarafından tek tek incelenir.
0 yorum