21 Ocak,2025

Trafik Kazası Kusur Oranı Hesaplaması

shape
Trafik Kazası Kusur Oranı Hesaplaması

Trafik kazalarında kusur oranlarının belirlenmesi, tazminat süreçleri ve yasal haklarınız konularında kapsamlı bir bilgi kaynağı. Bu makale, kazalarda kusur tespitini, itiraz süreçlerini ve ilgili kanun ve kararları ele alarak yol gösteriyor.

Kusur Oranı Hesaplama ve Temel İlkeler

Trafik kazalarında kusur oranının belirlenmesi, kazaya karışan tarafların sorumluluklarının ve tazminat miktarlarının tespitinde kritik bir rol oynar. Bu süreç, Karayolları Trafik Kanunu'nun belirlediği çerçevede, sistematik bir değerlendirme ile gerçekleştirilir.

Asli ve Tali Kusurların Tanımı

Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken, iki temel kusur kategorisi bulunmaktadır: asli kusur ve tali kusur. Asli kusur, kazanın doğrudan ve birincil sebebi olan ihlalleri ifade eder. Örneğin:

  • Kırmızı ışıkta geçmek
  • Karşı şeride girmek
  • Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak
  • Arkadan çarpma

Tali kusur ise kazanın oluşumunda ikincil derecede etkili olan, dolaylı ihlalleri kapsar. Bunlar genellikle:

  • Hız sınırını aşmak
  • Gerekli tedbirleri almamak
  • Dikkat ve özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmemek
  • Araç bakımını ihmal etmek

Kusur Oranı Belirlemede Kullanılan Faktörler

Kusur oranının belirlenmesinde birçok faktör rol oynar. Sigorta şirketleri, genel bir uygulama olarak asli kusura %75, tali kusura %25 oranında tazminat ödemesi yaparlar. Ancak bu oranlar, kazanın özel koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

Kusur oranı belirlenirken değerlendirilen temel faktörler şunlardır:

  • Kazanın Gerçekleşme Şekli: Çarpışma açısı, fren izleri, araçların son konumları
  • Yol ve Hava Koşulları: Yağış durumu, görüş mesafesi, yol yapısı
  • Trafik İşaretleri ve Sinyalizasyon: Trafik ışıkları, yol çizgileri, uyarı levhaları
  • Sürücülerin Davranışları: Manevra şekilleri, hız durumu, trafik kurallarına uyum

Özellikle hız faktörü, genellikle tali kusur olarak değerlendirilir. Ancak aşırı hız durumlarında, kazanın oluşumundaki etkisi daha yüksek oranda değerlendirilebilir.

Kusur oranı hesaplamasında, kazanın meydana geldiği yerin özellikleri de önemli rol oynar. Örneğin, kavşaklarda geçiş üstünlüğü kuralları, yerleşim yeri içi veya dışı olma durumu, yolun tek veya çift yönlü olması gibi faktörler değerlendirmeye alınır.

Karayolları Trafik Kanunu'na göre, kusur oranı tespitinde bilirkişi raporları da önemli bir yer tutar. Bilirkişiler, kazanın teknik detaylarını inceleyerek, her bir tarafın kusur oranını belirlemede mahkemeye yardımcı olurlar. Bu değerlendirmeler, fizik kuralları, trafik mühendisliği prensipleri ve kaza kinetiği gibi teknik faktörleri içerir.

Sigorta şirketleri, belirlenen kusur oranlarına göre tazminat ödemelerini gerçekleştirir. Örneğin, bir tarafın %75 kusurlu bulunduğu durumda, karşı tarafın zararının %75'ini ödemekle yükümlüdür. Bu hesaplama, hem maddi hasarlar hem de varsa bedensel zararlar için geçerlidir.

Kusur Tespiti ve İtiraz Süreci

Bilirkişi Raporlarının Rolü

Trafik kazalarında kusur tespiti, karmaşık ve teknik bir süreçtir. Bu sürecin en önemli aşamalarından biri bilirkişi raporlarının hazırlanmasıdır. Bilirkişiler, kazanın oluş şeklini, tarafların trafik kurallarına uyup uymadığını ve diğer teknik detayları inceleyerek kapsamlı bir rapor hazırlar. Bu raporlar, kazanın gerçekleşme şeklini, yol ve hava koşullarını, araçların teknik durumunu ve sürücülerin davranışlarını detaylı bir şekilde analiz eder.

Bilirkişi raporları yargıç için bağlayıcı olmamakla birlikte, kusur oranının belirlenmesinde önemli bir referans kaynağıdır. Yargıç, bilirkişi raporundaki teknik değerlendirmeleri diğer delillerle birlikte değerlendirerek nihai kararını verir. Bu nedenle, bilirkişi raporlarının objektif, teknik açıdan doğru ve detaylı olması büyük önem taşır.

İtirazın Şartları ve Yöntemleri

Trafik kazası sonrası belirlenen kusur oranlarına itiraz etmek mümkündür. İtiraz hakkının kullanılabilmesi için bazı önemli şartların yerine getirilmesi gerekir. Öncelikle, itirazın geçerli nedenlere dayanması ve bu nedenlerin somut delillerle desteklenmesi önemlidir.

İtiraz sürecinde başarılı olmak için:

  • Kazanın standart senaryolardan farklı özellikler taşıması
  • Taraflardan birinde tali ihlalin varlığının kanıtlanabilmesi
  • Kaza yerinin özel durumları (kavşak yapısı, yol durumu vb.)
  • Teknik delillerin varlığı (fren izi, çarpışma açısı vb.)

gibi faktörler önem taşır.

İtiraz dilekçesinin hazırlanması sürecinde, kazaya ilişkin tüm teknik detayların, delillerin ve hukuki gerekçelerin açık bir şekilde ortaya konulması gerekir. İtiraz dilekçesi, olayın teknik analizini, hukuki değerlendirmeyi ve talep edilen kusur oranı değişikliğinin gerekçelerini içermelidir.

İtirazın Yapılacağı Kurum

Kusur oranına yapılacak itirazlar doğrudan Tahkim Heyeti'ne yapılmalıdır. Bu noktada sıkça yapılan bir hata, itirazların TRAMER merkezine yapılmasıdır. Ancak TRAMER, sadece bilgi toplama ve kayıt merkezi olarak görev yapar, itirazları değerlendirme yetkisi yoktur.

Özel durumlarda, örneğin arkadan çarpma kazalarında, güvenli takip mesafesine uyulmaması durumunda her iki tarafa da kusur verilebilir. Ani şerit değişiklikleri veya beklenmedik duruşlar gibi özel durumlarda, klasik kusur dağılımından farklı değerlendirmeler yapılabilir.

İtiraz sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

  • İtirazın yasal süre içinde yapılması
  • Gerekli belgelerin eksiksiz sunulması
  • Teknik delillerin doğru şekilde hazırlanması
  • Hukuki gerekçelerin açık ve net olarak belirtilmesi

Tahkim Heyeti, sunulan deliller ve gerekçeler ışığında itirazı değerlendirir ve nihai kararını verir. Bu karar, taraflar için bağlayıcıdır ve ancak yargı yoluyla değiştirilebilir. Heyet, gerektiğinde ek bilirkişi incelemesi talep edebilir veya mevcut raporları yeniden değerlendirebilir.

Sigorta Bilgi Merkezi (SBM) ve Süreç

SBM'nin Kusur Hesaplamadaki Rolü

Trafik kazalarında kusur oranlarının belirlenmesi ve takibi konusunda Sigorta Bilgi Merkezi (SBM) merkezi bir rol oynamaktadır. SBM, sigorta sektörünün veri tabanı olarak hizmet veren ve trafik kazalarında kusur oranlarının otomatik olarak hesaplanmasını sağlayan bir sistemdir.

Kaza sonrası süreç, sigorta şirketlerinin kaza tespit tutanağı ve ilgili belgeleri 1 iş günü içinde SBM'ye iletmesiyle başlar. SBM, kendisine ulaşan bu belgeleri değerlendirerek 3 iş günü içinde kusur oranını hesaplar ve ilgili sigorta şirketlerine bildirir. Bu hesaplama, Karayolları Trafik Kanunu'nda belirtilen asli ve tali kusur kriterleri göz önünde bulundurularak yapılır.

Kusur oranı sorgulama işlemi, vatandaşlar tarafından iki farklı yöntemle gerçekleştirilebilir:

  • E-Devlet üzerinden: SBM'nin resmi internet sitesine e-Devlet şifresiyle giriş yapılarak
  • SMS yoluyla: Kaza tespit tutanağı numarası ve plaka bilgisi kullanılarak

Sigorta şirketleri, SBM tarafından belirlenen kusur oranlarına 5 iş günü içinde itiraz edebilirler. İtiraz olmaması durumunda, SBM'nin belirlediği oran kesinleşir. İtiraz edilmesi halinde ise dosya Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu'na gönderilir. Komisyon, itirazı 3 iş günü içinde değerlendirir ve verdiği karar kesin nitelik taşır.

Kusur oranlarının kesinleşmesinin ardından, sigorta şirketleri maddi tazminat ödemelerini 8 iş günü içinde gerçekleştirmek zorundadır. Bu süre, kusur oranının kesinleştiği tarihten itibaren başlar ve yasal bir zorunluluktur.

SBM sistemi, aynı zamanda geçmiş kaza verilerini de tutarak sigorta sektörü için önemli bir veri tabanı oluşturur. Bu veriler:

  • Kaza istatistiklerinin tutulması
  • Risk değerlendirmelerinin yapılması
  • Sigorta primlerinin belirlenmesi
  • Suistimallerin önlenmesi

gibi birçok alanda kullanılmaktadır.

Sistem üzerinden yapılan sorgulamalarda, kaza tespit tutanağı numarası ve plaka bilgisinin yanı sıra, kazanın gerçekleştiği tarih ve saat bilgileri de önem taşır. Sorgulama sonucunda, kusur oranları, kazaya karışan araçlar ve sigorta şirketleri gibi temel bilgilere ulaşılabilir.

SBM'nin kusur oranı hesaplama sistemi, objektif kriterlere dayanmakla birlikte, her kazanın kendine özgü koşulları olduğunu da göz önünde bulundurur. Bu nedenle, özellikle karmaşık kaza senaryolarında, komisyon değerlendirmesi ve gerektiğinde bilirkişi görüşleri de sürece dahil edilebilir.

Hukuki Süreç ve İlgili Yargıtay Kararları

Kusur Oranına İlişkin Davalar

Trafik kazalarında kusur oranlarına ilişkin hukuki süreç, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde yürütülmektedir. Kusur oranlarına yapılan itirazlar öncelikle Sulh Ceza Hakimliği nezdinde değerlendirilir. Bu süreçte, kazanın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumları ve varsa tanık ifadeleri detaylı olarak incelenir.

Mahkeme sürecinde, bilirkişi incelemesi kusur tespitinde kritik bir rol oynar. Bilirkişiler, kazanın teknik yönlerini, trafik kurallarına uygunluğunu ve diğer faktörleri değerlendirerek kapsamlı bir rapor hazırlar. Bu raporlar, mahkemenin kararını şekillendiren en önemli delillerden biridir.

Trafik kazaları, hem haksız fiil hem de ceza sorumluluğu doğurabilmektedir. Bu nedenle, aynı kaza için hem hukuk hem de ceza mahkemelerinde davalar görülebilir. Ceza mahkemesinin kararları, hukuk mahkemesini maddi olaylar açısından bağlayıcı nitelik taşıyabilmektedir.

Yargıtay Kararlarının Etkisi

Yargıtay'ın trafik kazalarındaki kusur tespitine ilişkin kararları, benzer davalar için emsal teşkil etmektedir. Örneğin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/19903 E., 2022/15629 K. sayılı kararında, kaza tutanağı ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesinin önemi vurgulanmıştır. Bu kararda, özellikle Adli Tıp Kurumu, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden alınacak uzman bilirkişi raporlarının gerekliliği belirtilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/17-2246 E., 2021/1149 K. sayılı kararında ise, yeşil ışıkta geçiş iddiaları, kaza tutanakları ve tanık beyanlarının değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınmıştır. Bu kararda, bilirkişinin teknik olmayan yorumlarının ve tanık beyanlarının tek başına esas alınmasının hatalı olduğu vurgulanmıştır.

Yargıtay kararları, kusur tespitinde objektif kriterlerin uygulanması gerektiğini sürekli vurgulamaktadır. Özellikle:

  • Kaza yerinin fiziki durumu
  • Tarafların trafik kurallarına uyma durumu
  • Araçların çarpışma pozisyonları
  • Yol ve hava koşulları gibi faktörlerin detaylı incelenmesi gerektiği belirtilmektedir

Trafik kazalarında kusur oranı tespiti, karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir. Bu süreçte, hukuki düzenlemeler, bilirkişi raporları ve Yargıtay içtihatları bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Özellikle son yıllarda, teknolojik gelişmeler ve MOBESE kayıtları gibi yeni delil türleri, kusur tespitinde daha objektif sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır.

Sonuç olarak, trafik kazalarında kusur oranı tespiti, sigorta şirketlerinin ilk değerlendirmesinden başlayarak, gerektiğinde Yargıtay'a kadar uzanan kapsamlı bir süreçtir. Bu süreçte, kazanın özel koşulları, tarafların kusur durumları, bilirkişi raporları ve yerleşik içtihatlar birlikte değerlendirilerek adil bir sonuca ulaşılması hedeflenmektedir. Hak sahiplerinin yasal haklarını korumak için, sürecin her aşamasında profesyonel hukuki destek almaları önem taşımaktadır.

0 yorum

Yorum Bırak