Evlilik öncesi mal paylaşımını nasıl düzenleyeceğinizi düşünüyor musunuz? Evlilik sözleşmesi (mal rejimi sözleşmesi) ile yasal mal rejiminden farklı bir rejim seçebilir, olası anlaşmazlıkları önleyebilirsiniz. Detaylı bilgi için yazımızı okuyun.
Evlilik Sözleşmesi (Mal Rejimi Sözleşmesi) Nedir ve Ne İşe Yarar?
Evlilik sözleşmesi, Türk Hukuk sisteminde "mal rejimi sözleşmesi" olarak adlandırılan ve eşlerin evlilik birliği içindeki mal varlıklarının yönetimini ve paylaşımını düzenleyen önemli bir hukuki enstrümandır. Türk Medeni Kanunu'nun 202/2 ve 203. maddelerinde düzenlenen bu sözleşme, eşlere malvarlıklarının yönetimi konusunda önemli bir özgürlük alanı tanır.
Mal rejimi sözleşmesi, yabancı hukuk sistemlerindeki prenuptial agreement (evlilik öncesi anlaşma) kavramından farklıdır. Türk Hukukunda bu sözleşme, sadece mal varlığı ilişkilerini düzenleyebilir. Eşlerin kişisel ilişkileri, çocukların velayeti veya nafaka gibi konular bu sözleşmenin kapsamı dışındadır.
01.01.2002 tarihinde yapılan yasal değişiklik, mal rejimi konusunda önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten önce evlenen çiftler için mal ayrılığı rejimi geçerliyken, bu tarihten sonra evlenen çiftler için yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak belirlenmiştir. Bu değişiklik, eşler arasındaki mal paylaşımını daha adil bir zemine oturtmayı amaçlamıştır.
Mal rejimi sözleşmesinin temel işlevleri şunlardır:
- Eşlerin malvarlığı haklarını koruma altına almak
- Evlilik birliği içinde edinilen malların yönetimini düzenlemek
- Olası bir boşanma durumunda mal paylaşımını netleştirmek
- Yasal mal rejiminden farklı bir rejim belirleme imkanı sunmak
Türk Medeni Kanunu'nun verdiği yetki çerçevesinde, eşler mal rejimi sözleşmesi ile:
- Evlilik öncesinde veya evlilik sırasında mal rejimini belirleyebilir
- Mevcut mal rejimini değiştirebilir
- Malların yönetimi konusunda özel düzenlemeler yapabilir
- Yasal mal rejiminden farklı bir rejim seçebilir
Mal rejimi sözleşmesi, eşlerin ekonomik özgürlüklerini korurken aynı zamanda evlilik birliğinin mali yönden sağlıklı işlemesini de amaçlar. Bu sözleşme sayesinde eşler, evlilik birliği içinde edinecekleri malların nasıl yönetileceği ve paylaşılacağı konusunda önceden anlaşma yapma imkanına sahip olurlar.
Sözleşmenin en önemli özelliklerinden biri, ileriye dönük etki göstermesidir. Yani sözleşme, yapıldığı tarihten sonraki mal edinimlerini kapsar. Geriye dönük düzenlemeler yapılamaz. Bu özellik, hukuki güvenlik ilkesinin bir gereğidir ve mal rejimi sözleşmelerinin temel prensiplerinden biridir.
Mal rejimi sözleşmesi, eşlerin malvarlığı haklarını güvence altına almanın yanı sıra, olası anlaşmazlıkları önleme işlevi de görür. Özellikle boşanma davalarında sıkça karşılaşılan mal paylaşımı uyuşmazlıklarının önüne geçilmesinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, evlilik öncesinde veya evlilik sürecinde mal rejimi sözleşmesi yapılması, hukuki açıdan önemli bir koruma sağlar.
Mal Rejimi Sözleşmesi Nasıl Yapılır ve Hangi Mal Rejimleri Seçilebilir?
Mal Rejimi Sözleşmesi Yapma Süreci
Mal rejimi sözleşmesi, eşlerin evlilik birliği içindeki malvarlıklarının yönetimini ve paylaşımını düzenleyen resmi bir belgedir. Türk Medeni Kanunu'nun 205. maddesi uyarınca, bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için noterde düzenlenmesi veya onaylanması zorunludur. Sözleşme, evlenmeden önce yapılabileceği gibi, evlilik süresince de düzenlenebilir.
Sözleşmenin yapılabilmesi için tarafların ayırt etme gücüne sahip olmaları gerekmektedir. TMK madde 204'e göre, küçükler veya kısıtlılar mal rejimi sözleşmesi yapmak istediklerinde, yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar. Bu rıza olmadan yapılan sözleşmeler geçersiz sayılır.
Mal rejimi sözleşmesi yapılırken izlenmesi gereken adımlar şunlardır:
- Tarafların noter huzurunda hazır bulunması
- Seçilecek mal rejimi türünün belirlenmesi
- Gerekli belgelerin (kimlik, yasal temsilci onayı vb.) hazırlanması
- Sözleşmenin noter tarafından düzenlenmesi veya onaylanması
- Tarafların sözleşmeyi imzalaması
Mevcut Mal Rejimleri
Türk Medeni Kanunu'nda dört farklı mal rejimi düzenlenmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejimi, TMK madde 219 uyarınca yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Eşler, sözleşme yaparak aşağıdaki mal rejimlerinden birini seçebilirler:
1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Bu rejimde, evlilik süresince edinilen mallar üzerinde eşler eşit paya sahip olurlar. Kişisel mallar bu paylaşımın dışında tutulur. Evlilik öncesi edinilen mallar, miras yoluyla edinilen mallar ve kişisel kullanıma özgülenen eşyalar kişisel mal sayılır.
2. Mal Ayrılığı Rejimi: Her eş, kendi malvarlığı üzerinde tek başına mülkiyet, yönetim ve tasarruf yetkisine sahiptir. Evlilik süresince edinilen mallar üzerinde diğer eşin herhangi bir hakkı bulunmaz.
3. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Bu rejimde, eşler mallarını ayrı yönetirler ancak evlilik birliğinin sona ermesi halinde, belirlenen mallar üzerinde diğer eşin katılma hakkı doğar.
4. Mal Ortaklığı Rejimi: Eşlerin malvarlıkları birleşerek tek bir ortaklık malvarlığı oluşturur. Kişisel mallar dışındaki tüm mallar ortaklık malı sayılır ve eşler bu malları birlikte yönetirler.
Seçilen mal rejiminin kapsamı ve sınırları sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Eşler, kanunda belirlenen sınırlar içinde kalmak şartıyla, mal rejiminin içeriğini kendi ihtiyaçlarına göre düzenleyebilirler. Örneğin, edinilmiş mallara katılma rejiminde artık değere katılma oranını değiştirebilir veya bazı malları kişisel mal olarak belirleyebilirler.
Mal rejimi sözleşmesi yapılırken, seçilen rejimin sonuçları hakkında tarafların bilgilendirilmesi önemlidir. Bu nedenle, sözleşme yapılmadan önce bir hukuk uzmanından danışmanlık alınması tavsiye edilir. Sözleşmenin içeriği, tarafların ekonomik durumları ve gelecekteki muhtemel değişiklikler göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.
Evlilik Sözleşmesinin Geçerliliği, İptali ve Yargıtay Kararları
Sözleşmenin Geçerlilik Süresi
Evlilik sözleşmesi olarak bilinen mal rejimi sözleşmesi, yapıldığı tarihten itibaren geçerlilik kazanır ve eşlerin evlilik birliği devam ettiği sürece yürürlükte kalır. Sözleşme, eşlerden birinin ölümü, boşanma veya evliliğin iptali hallerinde kendiliğinden sona erer. Evlilik birliği devam ederken tarafların karşılıklı anlaşması ile sözleşme değiştirilebilir veya yeni bir sözleşme yapılabilir.
Sözleşmenin geçerliliği için bazı temel şartların sağlanması gerekir. Öncelikle sözleşme noterde düzenlenmeli veya onaylanmalıdır. Tarafların ayırt etme gücüne sahip olması ve özgür iradeleriyle sözleşmeyi imzalamaları şarttır. Küçükler ve kısıtlılar için yasal temsilcilerinin rızası aranır.
Sözleşmenin İptal Edilmesi
Mal rejimi sözleşmesinin iptali için çeşitli hukuki sebepler bulunmaktadır. Kanuna aykırılık, irade sakatlığı (hata, hile, tehdit), ehliyetsizlik ve şekil şartlarına aykırılık başlıca iptal sebepleridir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2015/17013 E., 2016/3539 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, kanuna uygun yapılmayan mal rejimi sözleşmeleri hukuki sonuç doğurmaz.
Sözleşmenin iptali için dava açma hakkı, iptal sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. İptal davası, eşlerden birinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açılır. Mahkeme, iptal kararı verirse sözleşme başlangıçtan itibaren geçersiz sayılır ve yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Önemli Yargıtay Kararları
Yargıtay'ın mal rejimi sözleşmeleriyle ilgili verdiği önemli kararlar, uygulamada yol gösterici niteliktedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2013/19377 E., 2014/1360 K. sayılı kararında, mal rejimi sözleşmesi iddiasının mutlaka belge ve kanıtla ispatlanması gerektiği, aksi halde yasal rejimin uygulanacağı vurgulanmıştır.
Mal ayrılığı sözleşmelerinde miras hakkından feragat konusu özel önem taşır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2015/22249 E., 2018/10483 K. sayılı kararında, mal ayrılığı sözleşmesinde açıkça mirastan feragat edilmedikçe, bu hakkın korunduğuna hükmedilmiştir.
Mal ortaklığı rejiminde mal paylaşımı konusunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2016/13151 E., 2017/7920 K. sayılı kararı önemli bir içtihat oluşturur. Bu kararda, mal ortaklığı rejiminde eşlerin ortaklık mallarına yarı yarıya sahip oldukları, ancak sözleşme ile farklı bir paylaşım oranı belirlenebileceği kabul edilmiştir.
Yasal mal rejiminin değiştirilmesi konusunda ise Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2013/11089 E., 2014/7833 K. sayılı kararı dikkat çekicidir. Bu kararda, yasal mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi davasının diğer eş tarafından kabul edilmesi halinde, mahkemenin bu talebi reddedemeyeceği belirtilmiştir.
Bu kararlar ışığında, mal rejimi sözleşmelerinin geçerliliği ve iptali konularında mahkemelerin titizlikle inceleme yaptığı, şekil şartlarına uygunluğun ve taraf iradelerinin özenle değerlendirildiği görülmektedir. Eşlerin mal rejimi sözleşmesi yaparken, geçerlilik şartlarına dikkat etmeleri ve gerektiğinde hukuki danışmanlık almaları önem taşır.
0 yorum